13 Temmuz 2013 Cumartesi

KUR'ÂN-I KERÎM’DE TAKVA KAVRAMI


Sözlükte sakınmak , korunmak anlamlarına gelen takvâ kavramı cahiliye arap
şiirlerindeki anlamıyla daha çok maddî tehlikelerden sakınmayı ifade eder. Bu sakınma
canlının kendisi ile düşmanı arasına bir engel, kalkan koyması suretiyle gerçekleşir.
Terim olarak ise takvâ, Allah’ın hududuna riayet etmek, emirlerine eksiksiz itaat edip
haramlarından kesinlikle sakınmaktır. Takvâ islami bilimlerde özellikle de tasavvufta
özel bir anlama sahiptir. Nefis tezkiyesinin tasavvuftaki karşılığı olan seyr-u sulükün
mertebelerinin her birinin takvâ sahibinin muttasıf olduğu özellikler olması takvâyı
tasavvuf ile özdeşleştirmiştir. Ve mutasavvıfların özel terminolojisinde takvâ sâfî
dindarlık anlamını kazanmıştır.

Her kavram gibi takvâ kavramı da iki temel yöne sahiptir. Bunlardan ilkinde
insandan Allah’a doğru düşünüldüğünde korunmak, sakınmak anlamı ifade eden takvâ
kavramı ikincisinde Allah’tan insana doğru düşünüldüğünde koruma, himaye altına
alma anlamı içerir. İslamdan önceki kullanımlarıyla daha çok maddî içerikli bir anlama
sahip olan “v.k.y.” ve bütün türevleri Kur’ân vokabilorisinde anlam genişliğine
uğramıştır. Kur’ân-ı Kerîm takvânın maddî anlamını korumakla birlikte ona manevî bir
renk katmış ve kavramı daha çok manevî alana çekmiştir. Böylece “v.k.y.” kökü ve
iştikakları cehennem ya da benzeri somut nesnelerden sakınma anlamını içeriyorsa
maddî; Allah, melekler gibi somut varlıklardan korunmayı içeriyorsa manevî anlama
sahip olmuş olur. Dolayısıyla Kur’ân’da takvânın anlamının maddî ya da manevî
içerikli olması nesnesinin ne olduğu ile yakından ilişkilidir.
Müfessirlerin özellikle vurguladığı anlamıyla Kur’ân’da takvâ: “İnsânın kendisini
Allah’ın vikâyesine koyarak, âhirette zarar ve eleme neden olacak her şeyden titizlikle
sakınması, yani günahlardan geri durup hayır olan işlere sarılmasıdır.” Kur’ân’da ilk
olarak şirkten sakınmak ve ardından iman etmekle başlayan takvâ mertebeleri, büyük
günahlardan kaçınmak ile devam etmekte ve nihayet küçük günahlarda da ısrar
etmekten kendini alıkoymak ve böylelikle müttakî vasfını elde etmek sûretiyle dünya ve
âhirette mutluluğa erişmekle son bulmaktadır.

bu yazı
Yazar Hatice ŞAHİN
Üniversite Uludağ Üniversitesi
Anabilim Dalı Temel İslam Bilimleri
Bilim Dalı Tefsir
Tezin Niteliği Yüksek Lisans Tezi

alınmıştır
KUR'ÂN-I KERÎM’DE TAKVA KAVRAMI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder